Burg-azm

Marshall adındaki gencin New York'daki ilk haftasıdır. NY'un korkutucu ve tehlıkeli olduğunu düşüğnen 22 yaşındaki öğrencimiz evde baseball sopası ile kendini kapkaçılardan korumaya çalışmaktadır. Ev arkadaşı Ted gelir ve onu bu paranoyasından kurtarmak için zoraki sokağa çıkartır. Yürümeye başladığı anda şehrin o kadarda ürkütücü olmadığını farkeder. Karnı acıkan Marshall köşeyi döndükten sonra doldurulmuş hayvan dükkanı ve erotik kitapçı arasında sıkışmış kırmızı neon ışıklı yeşil kapılı hamburgercıye gırer. Burası NY şehrindeki en lezzetli hamburgerlerinin olduğu küçük bir mekandır.
Bir hambuger siparişi verir. Bir ısırık aldıktan sonraki duygularını şu cümlelerle dile getirmektedir:
-O susamlı hamburger ekmeği aşağısındaki ketçap ve hardalın üzerinde usulca istirahata çekilmiş çilli bir meleğin göğsü gibi çeşnisi baştan çıkarıcı bir padödö'de birbirine karışmış ve sonra bir TURŞU, en şen küçük bir turşu ve sonra bir dilim domates ve bir yaprak marul ve ve bir kıymalı köfte o kadar enfes ki ağzınızda döner parçalara ayrılır tatların ve baharatların evrenınde tekrar bırlesır, öylesıne lezzizdir.
Bu ızgara et ve tost ekmeğinden oluşan önemsiz bir sandwich değildir Robin!! Bu besin yoluyla konuşan bir Tanrıdır.

18 sene sonra.Lilli (Marshall'ın kız arkadaşı) Robin'e don meselesinden bahseder.
-Öncelerş kom,k gelmişti ama daha sonra günlük bir şeye döndü. En azından evden bu şekilde çıkmıyor dıye düşündüm. Sonraki gün gazeteyi almak için kapıyı açtı, daha sonra ki gün mektupları almak için merdivenlern indi, herkesin bir donlu özgürlük yarıçapı vardır.Bir çoğumuzun bu yatak odası ve banyo arasındaki uzaklıktır. Tüm bu olanların nedenı 18 sene önceki yediği hamburger ve işsizlik sorunu yuzunden anormal tavırlarıydı.